19 Kasım 2012 Pazartesi

Kahrolsun Hoşgörü , Empati ! Yaşasın Ego , Önyargı !

Beş para etmeyen yargılarınız demişti İnçir Reçelinde ki aidsli kız..
Geçen akşam bir arkadaşımla sohbet ederken bana ve ona ilginç gelen ama halkımız arasında oldukça normal karşılanan başından geçen bir olayı anlattı.Arkadaşım seneler önce izmire gitmiş.
 - Özi uzun zamandır gitmedigim için haliyle yeni koyulan kurallardan haberim olamaz degil mi ? Herneyse bir otobüs'e bindim oturdum telefonum çaldı açtım konuşmam bitti kapattım yanımda ki teyze bana dönerek ' kızım sen napıyorsun telefonla neden konuşuyorsun yasak otobüslerde ' dedi Bende ' teyze ben uzun zamandır yoktum burada bilmiyordum kapatırım şimdi bağırmanıza gerek yok' dedim. Teyze aynı üstten üstten bakışlarla bana bakarak ' Yaa nerelisin nereden geliyorsun bakiim sen' dedi.' Karadenizliyim teyze Samsun'dan geliyorum' dedim
- Ay sanki paris'ten geliyor çık çık ..
 Arkadaşım bu olayı anlattıgında teyzenin vermiş olduğu tepkiler yüzünden içimde bir alev topu oluştu.Önyargılardan hayatım boyunca nefret ettim öncelerde bunun sadece genç ve bilgisiz insanlarda olduğunu düşünürdüm.Ama bu teyze'den sonra emin oldum ki önyargı bu toplumun küçük büyük en önemli hatası..

Bunun gibi ilginç birçok olayı bizzat bende yaşadım hatta en tazelerinden birtanesini anlatayım..

Senden Çok var ! Sen kendini ne zannediyorsun ! 

Samimi olduğum bir kız arkadaşımın başka bir şehirden misafirleri geldi.Hadi beraber gidelim dedi tamam dedim.Neyse gittik yemeğe konu konu'yu açarken cemaatler ile alakalı bir konu'ya girdik.Ben kendi görüşlerimi eleştiri şeklinde açıklayıp bu tarz olaylardan ve bunalra gözü kapalı olarak inananlardan hoşlanmadığımı ve mantıklı bulmadığımı söyledim masa'da arkaşımın hiç konuşmayan arkadaşlarından biri kalkıp adeta bir patlama yaşadı.


- Sen kendini ne zannediyorsun ya ! ? 
- Nasıl ne zannediyorum biraz açıklarsan ? 
- Senden çok var çok ! Senin gibileri iyi bilirim ben !   
- Benim gibiler derken ? Nasıl yani ? Bizler kimiz ? Cinsimiz ne ? 

Bu soruları sorarken gayet sakindim sinirlenmedim çünkü karşımda ki insan sakin ve efendi biriydi bunu gözlemlediğim için onun beni tamamen yanlış anladığının ve otomatik olarak bizim milletimizin ilk fırsatta sığındığı önyargısına sığındığının farkındaydım.O yüzden zor yolu seçtim insan kazanmayı..
İlk önce ona kendimi anlattım kendimi sandığım şey'in ne olduğunun farkında olduğumu ona gösterdim daha sonra neden eleştirdiğimi ve buna nasıl hakkım olduğunu ona açıkladım.Beni dinledikten sonra ona neden bu şekilde çıkıştığını sordum bunları güzel bir dille açıklayıcı olarak yaptım.Karşılığında bir insanın hikayesini ve o insanın aslında ne kadar zor baskılar yaşadığını dinledim.Burada hikaye'ye girmek istemiyorum ama karşımda ki insanı kazandığımı bilmemin bana verdiği mutluluk hissi harikaydı.Yarım saat önce önyargısı ile beni bir hiç bir paçavra olarak gören insanın gözünde saygı ve rahatlama hissi gördüğüm zaman önyargı'nın kıçına attığım tekmenin şiddeti bana orada zumba dansı bile yaptırabilirdi..

Gel ne olursan ol yine gel.. 

Diyeceğim şudur ki arkadaşlar Mevlana bugün Mevlana ise bu egolarından tamamen arındığı ve hoşgörüsü tavan olduğu içindir.Bir insanda kusur aramak gerçekten çok basittir saniyede bulabilirsin önemli olan insanın kendisinin bile farkında olmayan  güzelliklerini ortaya çıkarmaktır.Elbette hayata herzaman pembe gözlüklerle bakmak gerekmiyor ama elimizde kalan pembelikleride kirletmeyelim..




    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder