Şimdi biz neyiz biliyor musun ? Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.Birbirine uzanamayan boşlukta iki yalnız yıldız gibi acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz.Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca.Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız.
Ne kalacak bizden ?
Bir mektup , bir kart , birkaç satır ve benim şu kırık dökük şiirim.Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden bizden diyorum , ikimizden ne kalacak ?
30 Temmuz 2013 Salı
27 Temmuz 2013 Cumartesi
ah wolf ah
Wolf benim sevdiğim yazarlar arasında kendime en yakın bulduğum olmuştur hep neden yakın bulduğumu hiç anlamamıştım wolf'un intihar mektubunu okuyana kadar..Sanırım en güzel intihar mektubudur en güzel veda etme şeklidir.Herşeyin farkında olmanın ağırlığını taşıyamamakla beraber dünyada en çok sevdiği kocasına hitabıyla..Bu mektubu paylaşmak ve onu onurlandırmak istedim..
Sevgilim
Yeniden aklımı kaçıracağıma eminim.Bu berbat dönemlerden birine daha tahammül edemeyeceğimizi hissediyorum.
Bu kez iyileşemeyeceğim , sesler duymaya başladım , dikkatimi toplayamıyorum.Bu yüzden en iyi şey neyse onu yapacağım.
Sen bana dünyada ki en büyük mutluluğu verdin.Elinden geleni yaptın.Bu korkunç hastalık gelene kadar iki insanın bizim kadar mutlu olabileceğini sanmazdım.
Artık bununla savaşamıyorum.Senin hayatını berbat ettiğimin farkındayım ben olmasam çalışabilirsin çalışacaksında buna eminim görüyorsun şunu bile doğru dürüst yazamıyorum , okuyamıyorum.
Söylemek istediğim şu : Hayatımda ki bütün mutluluğu sana borçluyum , bana çok sabır gösterdin inanılmaz derecede iyi davrandın bunu söylemek istiyorum zaten herkes biliyor bunu kurtulmam mümkün olsaydı beni kurtaran sen olurdun.Her şeyimi yitirdim yalnızca senin iyi biri olduğuna inancım kaldı geriye senin hayatnı daha fazla rezil edemem.Bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemiyorum.
Sevgilim
Yeniden aklımı kaçıracağıma eminim.Bu berbat dönemlerden birine daha tahammül edemeyeceğimizi hissediyorum.
Bu kez iyileşemeyeceğim , sesler duymaya başladım , dikkatimi toplayamıyorum.Bu yüzden en iyi şey neyse onu yapacağım.
Sen bana dünyada ki en büyük mutluluğu verdin.Elinden geleni yaptın.Bu korkunç hastalık gelene kadar iki insanın bizim kadar mutlu olabileceğini sanmazdım.
Artık bununla savaşamıyorum.Senin hayatını berbat ettiğimin farkındayım ben olmasam çalışabilirsin çalışacaksında buna eminim görüyorsun şunu bile doğru dürüst yazamıyorum , okuyamıyorum.
Söylemek istediğim şu : Hayatımda ki bütün mutluluğu sana borçluyum , bana çok sabır gösterdin inanılmaz derecede iyi davrandın bunu söylemek istiyorum zaten herkes biliyor bunu kurtulmam mümkün olsaydı beni kurtaran sen olurdun.Her şeyimi yitirdim yalnızca senin iyi biri olduğuna inancım kaldı geriye senin hayatnı daha fazla rezil edemem.Bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemiyorum.
24 Temmuz 2013 Çarşamba
Bazen
İçimden yazmak bile gelmiyor kelimeler ile aram bok gibi sanırım herkesi gücendirdiğim gibi kelimeleride gücendirdim.Kendi içime konuşmaktan yazma kabiliyetimi körelttim.Ama umrumda mı ? degil.Bazen herşeyi boşvermeli insan mola zamanı olmalı bazen aşk'a düşmeli bazen kavga etmeli bazen susmalı bazen avaz avaz bağırmalı bazen ağlamalı insan bazen söylemeli içindekini bazen yıkmalı duvarlarını bazen siktir git diyebilmeli ama bak bazen.Sonra bu bazenleri toplayıp çöpe atıp yine mal gibi kalmalı insan odun gibi olduğu gibi çünkü kelimeler bazen hiç bi anlam ifade etmez yetmez kelimeler yetemez bunu bilir insan o yüzden susar gider.Bunu yapan insan tabi.
10 Temmuz 2013 Çarşamba
Benim savaşım
şş.. Susun biraz kafamın içinde ki sesler susun.Hayatım boyunca hiç susmanı istemedim ama bence artık çeneni kapatman lazım beni yönlendirmekten vazgeçmen lazım senle arama girmesin diye çok şey feda etmedim mi ? Bir kerede seni feda etsem ne olur yani ? Daha soruyu sorarken hayır olmaz diyorum işte bu yüzden bozuğum ben düzeltilemeyen bir bozuk çözülemeyen lanet bir denklem.Çünkü beynim sürekli bana muhalefet ! Neden dinliyorum seni ki ? Nedeni belli değil mi diyorsun bak..Her seferinde ben haklı çıkıyorum ve bana minnet duyuyorsun diyorsun.Çok güveniyorsun kendine senin sahibin benim kendine gel bana kralcılık yapma.Gülüyor sadece gülüyor ben kızdıkça o kahkaha atıyor..
Bu sefer fena karşı karşıya geldik ama o diretiyor ben diretiyorum bazen o galip geliyor uysallaştırıyor beni kandırıyor susuyorum ona bırakıyorum kendimi sonra uyanıyorum çünkü aramıza giren şey bu defa güçlü o da biliyor bunu o yüzden bazen dinlenmek istiyor geri çekiyor kendini , ben tamam diyorum artık geri çekildi kazandım derken bana geçmişten , oradan buradan sürekli birşeyler bulup çıkarıyor.Neden yapıorsun bunu diyorum seni ben bilirim ve bir ben anlarım diyor tam bir bencil kıskanç ve çoğunlukla haklı olması beni deli ediyor.Aramıza giren'e şans vermesi için onu ikna etmeye çalışıyorum ilk başlarda dinlemiyordu sonra bir göz atmaya başladı biraz ilgisini çekti sonra birkaç şeyi beğenmeye başladı o zamanlar beni biraz rahat bırakıyordu ama bu sefer ilginç olduğunu o da kabul etti.En azından bir konuda uzlaşmıştık ama problemlerimiz çoktu ve bunlar yorucuydu kesinlikle tahammülü yoktu zaaflara ve bu zaaflardan dolayı yıkılan herşeyi toplayacak olanın kendisi olduğunu bilmesine bu yüzden asla vazgeçmeyecekti sürekli ince noktalar yakalamaya uğraşacak ve bunların üzerinden bana saldıracaktı.Beni vuracağı yerleri iyi biliyordu sanırım en iyi düşmanım kendi beynimdi..
İlk zamanlar karakterimden vurdu beni sürekli karakterim'i araya sokuyor ve benle çatıştırıyordu ama karakterim benim elimdeydi onu ehlileştirmiştim ve bu hamleyi ben kazandım.Sonra en nefret ettiğim tarafımı öfke mi saldı üstüme gerçekten daha öncesinden tecrübem olmasaydı öfkem beni ve herşeyi yıkabilirdi.İki sıfır olunca durum kendini dinlenmeye çekti planlarını yapıyordu büyük bir şey gelecekti biliyordum ama tahmin bile edememişim yapacağını.Benimle olduğunu açıkladı bana aramıza giren'i izlediğini ve artık şüphelerinden kurtulduğunu , onay verdiğini söyledi.Tabi ki aptal gibi inanmadım ilk zamanlar ama bana yardımcı olmaya başladı aramıza giren güzel şey'in göremediğim taraflarını gösterdi aslında gerçekten değer diye pohpohladı beni..O zaman karar verdim ve adım attım.Adım atar atmaz elinde sakladığı ne kadar koz varsa hepsini üstüme yolladı.Tutku , kibir , ego , gurur vs.vs.. Günlerce gecelerce hepsiyle uğraştım zarar verdim zarar gördüm tutkuları basıtrdım , kibirimi ezdim karşısında aciz kaldığım iki şey kaldı ego ve gurur egom ile daha öncesinde çok savaşlara girdiğim için onu yenmekten herşeyin dışında bir zevk alıyordum ugraşmadan yenebilirdim fakat uğraşmak daha zevkli geliyordu ugraşarak acıtarak ağlatarak yendim onu ama gurur .. Gurur benim herzaman en sevdiğim evladım olmuştu hem çirkindi hemde çok güzel onu yenmeyi hiç istemiyordum bunu bildiği için en büyük silah olarak onu önüme sundu o zaman bir anlaşma yapmaya karar verdim gururun karşılığında dengeli bir zaman antlaşması aramız giren şey'den vazgeçmeyecektim ama üstünede gitmeyecektim kendi halinde orada kalacaktı ama ben artık etki etmeyecektim o da buna karşılık müdahale etmeyecekti ve gururu olduğu gibi bırakacaktı.Sonun da anlaşmaya varabildik derken sonuna bir madde ekledi..
* Aramıza giren Aşk asla benden üstün gelmeyecektir.
Bu sefer fena karşı karşıya geldik ama o diretiyor ben diretiyorum bazen o galip geliyor uysallaştırıyor beni kandırıyor susuyorum ona bırakıyorum kendimi sonra uyanıyorum çünkü aramıza giren şey bu defa güçlü o da biliyor bunu o yüzden bazen dinlenmek istiyor geri çekiyor kendini , ben tamam diyorum artık geri çekildi kazandım derken bana geçmişten , oradan buradan sürekli birşeyler bulup çıkarıyor.Neden yapıorsun bunu diyorum seni ben bilirim ve bir ben anlarım diyor tam bir bencil kıskanç ve çoğunlukla haklı olması beni deli ediyor.Aramıza giren'e şans vermesi için onu ikna etmeye çalışıyorum ilk başlarda dinlemiyordu sonra bir göz atmaya başladı biraz ilgisini çekti sonra birkaç şeyi beğenmeye başladı o zamanlar beni biraz rahat bırakıyordu ama bu sefer ilginç olduğunu o da kabul etti.En azından bir konuda uzlaşmıştık ama problemlerimiz çoktu ve bunlar yorucuydu kesinlikle tahammülü yoktu zaaflara ve bu zaaflardan dolayı yıkılan herşeyi toplayacak olanın kendisi olduğunu bilmesine bu yüzden asla vazgeçmeyecekti sürekli ince noktalar yakalamaya uğraşacak ve bunların üzerinden bana saldıracaktı.Beni vuracağı yerleri iyi biliyordu sanırım en iyi düşmanım kendi beynimdi..
İlk zamanlar karakterimden vurdu beni sürekli karakterim'i araya sokuyor ve benle çatıştırıyordu ama karakterim benim elimdeydi onu ehlileştirmiştim ve bu hamleyi ben kazandım.Sonra en nefret ettiğim tarafımı öfke mi saldı üstüme gerçekten daha öncesinden tecrübem olmasaydı öfkem beni ve herşeyi yıkabilirdi.İki sıfır olunca durum kendini dinlenmeye çekti planlarını yapıyordu büyük bir şey gelecekti biliyordum ama tahmin bile edememişim yapacağını.Benimle olduğunu açıkladı bana aramıza giren'i izlediğini ve artık şüphelerinden kurtulduğunu , onay verdiğini söyledi.Tabi ki aptal gibi inanmadım ilk zamanlar ama bana yardımcı olmaya başladı aramıza giren güzel şey'in göremediğim taraflarını gösterdi aslında gerçekten değer diye pohpohladı beni..O zaman karar verdim ve adım attım.Adım atar atmaz elinde sakladığı ne kadar koz varsa hepsini üstüme yolladı.Tutku , kibir , ego , gurur vs.vs.. Günlerce gecelerce hepsiyle uğraştım zarar verdim zarar gördüm tutkuları basıtrdım , kibirimi ezdim karşısında aciz kaldığım iki şey kaldı ego ve gurur egom ile daha öncesinde çok savaşlara girdiğim için onu yenmekten herşeyin dışında bir zevk alıyordum ugraşmadan yenebilirdim fakat uğraşmak daha zevkli geliyordu ugraşarak acıtarak ağlatarak yendim onu ama gurur .. Gurur benim herzaman en sevdiğim evladım olmuştu hem çirkindi hemde çok güzel onu yenmeyi hiç istemiyordum bunu bildiği için en büyük silah olarak onu önüme sundu o zaman bir anlaşma yapmaya karar verdim gururun karşılığında dengeli bir zaman antlaşması aramız giren şey'den vazgeçmeyecektim ama üstünede gitmeyecektim kendi halinde orada kalacaktı ama ben artık etki etmeyecektim o da buna karşılık müdahale etmeyecekti ve gururu olduğu gibi bırakacaktı.Sonun da anlaşmaya varabildik derken sonuna bir madde ekledi..
* Aramıza giren Aşk asla benden üstün gelmeyecektir.